Fark yaratabilmek konusundaki düşünceleriniz?

 İş yaşamında fark yaratabilmek için sanırım herşeyden önce fark yaratmanızı gerektiren bir baskıyı yaşamanız gerekiyor. Sonrasında ise kendi özelliklerinizi gerçekçi şekilde değerlendirmek, diğerlerinden sizi ayırabilecek olumlu özelliklerinizi ortaya koyabilmek ve bunları geliştirmek için çalışmak gerekiyor.

 -Herkes bir üniversiteden mezun oluyor; fark yaratan eğitimleri sayabilir misiniz?(Mesela bilişimde yazılım dilleri v.s)

 Hangi üst eğitimler işe alım veya terfi sürecinde sizin de dikkatinizi çeker? Seçkin üniversitelerden alınmış dereceler ve yüksek lisansların rolü kişinin kariyerinde hangi noktaya kadar % kaç etkilidir? 

Sorunun ilk kısmına bir örnekle cevap vereyim: Geçenlerde üniversite eğitimini Çin’de yapmak isteyen bir lise son sınıf öğrencisiyle tanıştım. Düşünebiliyor musunuz: Çok iyi derecede İngilizce ve Çince bilen, Çin kültürünün içinde en az dört-beş yılını geçirmiş yirmibeş yaşında bir Türk genci. Hele temel mesleki formasyonu da yeterince kazanmışsa; hangi mühendislik dalını okumuş olursa olsun dünyanın bir çok yerinde iyi bir ücretle işi herzaman hazırdır.

Seçkin üniversitelerin diploması ve yüksek lisansın işe alınma süreçlerinde mutlaka olumlu etkisi vardır. Ama yükselme süreci daha çok sizin işinizde göstereceğiniz başarıyla ilişkilidir.

 -Sizin grup şirketleri sözkonusu olduğunda; İnsan Kaynakları Departmanı alacağı elemanları belirlerken hangi aşamaya yada kişi sayısına kadar eleyip sonrasında ilgili bölümün sorumlusuna bırakıyor? Son kararı İnsan Kaynakları mı yoksa ilgili departman sorumlusu mu veriyor, karar sürecinde referansların rolü nedir? 

Biz toplam seksen kişi kadar sabit istihdam sağlayan (Bunun dörtte biri kadarı mühendis)  ve dört şirketten oluşan bir mühendislik grubuyuz. Dolayısıyla ayrı bir insan kaynakları departmanımız falan yok. Benim yöneticisi olduğum şirketlerde mühendis alımında genelde şu yolu izliyoruz:

İhtiyaç duyulan mühendis için ilan veriyoruz (Eskiden gazeteye verirdik, son yıllarda insan kaynaklarıyla ilgili web sitelerini kullanıyoruz).

Gelen başvuruların hepsini mutlaka okuyoruz ve ilanda belirttiğimiz temel niteliklere uygun olmayanları hemen eliyoruz (İlanlarda belirtilen temel nitelikleri sağlamıyorsanız başvurunuzun büyük olasılıkla dikkate alınmayacağını bilin)

Görüşmeye çağırdığımız adaylara bizim konumuzla ilgili temel bilgi seviyesini ölçmek amacıyla önce İngilizce ve mühendislik sınavı yapıyoruz ve mülakata alıyoruz.

Son adımda ilk iki veya üç adayı ikinci bir görüşmeye davet ediyor ve kararımızı veriyoruz. Bu süreçte adayın referansları da kısmen etkili oluyor, ama eğer varsa CV sine yazmadığı fakat bizim de ortak olarak tanıdığımız kişilere sormayı tercih ediyoruz.

 -Bugün tekrar üniversiteye başlasınız ne okurdunuz? O yaşlardaki seçimlerde hangi unsurlar göz önüne alınır? Hangileri yanıltıcıdır? 

Hiç tereddütsüz yine mühendislik okurdum ve İTÜ yine ilk tercihim olurdu. Tercih konusunda öğrencilere tavsiyem “Yüksek puanla alan okul veya bölüm daha iyidir” veya “Bir yere kapağı atayım da neresi olursa olsun” gibi yaklaşım ve baskılardan kendilerini mümkün olduğu kadar kurtarmaya çalışmalarıdır.

 

-Şirketler topluluğunuzun faaliyette bulunduğu sektörlerinin seçiminde etkenler neler oluyor? İlk kurulduğunuz zamandan bugüne kadar nasıl bir ilerleme politikası güttünüz?

Biz otuz küsur yıldır hep endüstri sektörüne dönük işler yaptık. Elimizden geldiğince teknolojik gelişmeleri takip ettik ve ülkemizin gerçeklerine adapte etmeye çalıştık. Mesleğimizin gereklerini yerine getirmeyi, sözümüzü tutmayı, işlerimizi zamanında ve en iyi şekilde bitirmeyi, dürüst ve ahlaklı olmayı hep en önde tuttuk. Bu sayede bugün piyasanın en güvenilir ve itibarlı şirketlerinden biri olduğumuzu büyük bir övünçle söyleyebilirim.

 -Terfi ettireceğiniz birinde hangi kişilik özelliklerini ararsınız? 

Mesleki kapasitesi önceliklidir. Ardından; şirketimizin temel değerlerine bağlılığı, azmi, sabrı, sebatı gelir.

 -Yönetim Kuruluna yükselenlerin % kaçı 10 seneden daha uzun süredir şirketlerinizde çalışmaktadır, yönetim kuruluna yükselme sürecinde hangi özellikler ön plandadır? 

Halka açık bir şirket değiliz. Yönetim kurullarımız henüz çalışanlarımıza kapalı. Ama mühendislerimizin yarıya yakını on yıldan fazladır şirketimizde çalışmaktadır ve karar süreçlerinde çok etkindirler.

 -Kendi işini kurmanın asgari şartları nelerdir? Kişilik özellikleri – Maddi gereklilikler 

Genç arkadaşlarıma bugünün giderek küreselleşen ve yirmi yıl öncesine göre rekabetin çok arttığı iş dünyasında, kendi işini kurmak arzusundan önce, iyi bir profesyonel olmayı hedefleyerek öğrenimlerini sürdürmelerini öneririm. Kendi işinizi kurmak istiyorsanız bile, öncelikle düşündüğünüz konuda başarıya ulaşmış bir şirkette en az üç-dört yıllık bir sektör deneyimi kazanmalısınız. Bu süre, kendi işinizi kurma konusunda gereken şartların neler olduğunu  size öğretecektir.

 -Şirketinizde ödüllendirmede satış ve pazarlama mı yoksa yenilikçiliğe mi öncelik  tanınır?

Burada bir öncelik söz konusu değildir. Şirketi kim başarılı, verimli ve ileriye taşıyacak işler yapıyorsa (Tabii daha önce bahsettiğim temel değerlerden ödün vermeksizin) o kişi veya grup ödüllendirilmeyi hak eder.

 -Bugün nerede, neyle uğraşmayı tercih ederdiniz? 

Ülkemizde mühendisliğin değerinin yeterince  anlaşılamadığı ve mühendislik hizmetlerinin yeterince kıymetlendirilmediğini görüyor ve buna üzülüyorum. İster profesyonel çalışan olsun, ister kendi işini yapıyor olsun, mühendislikle uğraşan kişilerin refah seviyesi daha yukarda olmalı. Yine de yaptığım işi seviyorum. Endüstrinin içinde yer almak, üretim süreçlerinde bulunmak, ortaya çıkan eserlerde küçük te olsa şirketimizin bir katkısının olduğunu bilmek beni mutlu ediyor.

-Kendinin ötesinde ideallere sahip bir gençlik yetiştirmek için ne gibi misyonlar yüklenmeliyiz? 

Ben İTÜ ye 1975 de girdim. 12 Eylül öncesi 78 kuşağı dedikleri kuşaktanım. Ülkemin bağımsızlığı, o günlerde olduğu gibi bugün de en büyük derdim. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurup bize emanet ettiği Laik ve Demokratik Cumhuriyetimizi halkımızın refahı ve sosyal adalet için ileri götürmek en önemli misyonumuz olmalıdır. Ben ulusumuzda ve özellikle gençlerimizde bu potansiyelin olduğunu görüyorum. 

sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor sponsor